bir tavşanın düşünceleri

bir tavşanın düşünceleri aslında tam olarak şöyle;yiyecek olarak: yanlış olarak bilindiği üzere havuç, havuç, havuç değil,
muz, muz, muz, fındık, fıstık, ceviz, muz, muz, muz, pelet yem, muz, muz, muz, papatya çayı, ıhlamur çayı, muz, muz, muz, ekmek, kayısı, paket olarak satılan hazır, karışık, bol çeşitli, çok güzel kokan tavşan yemleri, muz, muz, muz, ödül çubukları, elma, armut, muz, muz, muz, muz, muz.


candostu tavşan olan evinden muzu eksik etmemeli. çok seviyorlar. bol potasyum sebebiyle çok da faydalı muz tavşanlar için.ama fazlası zarar çünkü çok şeker içeriyor.  yakınımın tavşanı epey seviyor muzu, bu nedenle sırf o seviyor diye sürekli muz götürüyoruz arkadaşın evine. 
bu tavşanla muzu beraber yemek çok eğlenceli. şu şekilde oluyor, bir o ısırık alıyor muzdan, bir ben. böyle böyle devam ediyor, muzu bitiriyoruz. bir tavşanla birlikte muz yemek muhteşem bir duygu. o ısırık aldığında muzda uzunca iki çığır açılmış oluyor. tabi, muzu böyle birlikte yerken tek endişem benden tavşana bir virüs, mikrop, bakteri bulaşıp bulaşmayacağı oluyor. insandan hayvanlara herhangi bir hastalık bulaşıyor mu bilmiyorum ama o kadar temiz, muhteşem, mis kokulu, tertemiz, pembe dudak ve diliyle pamuk şeker görünümde ki, sanki her an çevresinden, çevresindeki insanlardan bir hastalık bulaşabilir gibi geliyor bu canlılara. zaten sözünü ettiğim canlılara azami özen gösteriliyor hem ailesi, hem de biz - çevresi tarafından. elimizi yıkamadan dokunmuyoruz kendisine. aynen yenidoğan bebek gibi davranıyoruz. tamamen sterilize bir ortamda yaşıyor, herhangi bir hastalık kapmasın diye, çünkü tavşanlar çok hassas olup, en ufak mikroptan ciddi rahatsızlıklar geçirebilirler. bu nedenle çok titiz ve temiz davranılmalı, azami ölçüde korunmalı kendileri.

davranış olarak en sevdikleri şöyle: öpülmek, koklanmak, sevilmek, çok sevilmek, masaj, masaj, masaj.
sevmedikleri: kucağa alınmak. tavşanları fazla kucağa almamak gerek, kendileri istese gelip tırmanırlar, kucağınızda otururlar zaten. zorla kucağa almaya hiç gerek yok. oldukları yerde sevmek en iyisi. özetle, bir tavşan dostunuz varsa siz ona uyum sağlamalısınız, o size değil. çok nazlıdırlar ayrıca.


Tavşanın bir günü:
Tavşanlar crepuscular, yani gece aktif olan hayvanlardır. Gündüzleri kendi köşelerine çekilip uyumayı tercih edeler. Aktif olduklarında ise yapmayı en çok sevdikleri şeyler kazmak ve kemirmektir. Tavşanların kemirgen hayvanlar olduklarını ve onları kemirmekten asla alıkoyamayacağımızı asla unutmamalıyız. Kemiremiyor olmaları dişlerinde ve sindirimlerinde de problemlere yol açacaktır.

Evde bir tavşanın tamamen serbest gezmesi için evin çok iyi izole edilmiş olması gerekir (bkz. Kemirme ve izolasyon). Eğer bu yapılmamışsa tavşan kemirmemesi gereken eşyaları kemirecek (halı, mobilya kenarları ve kablolardan kaçışınız yok), hem eşyalara zarar verecek, hem de kendi sağlığını riske atacaktır. Bu yüzden tavşanın evde yüzde yüz serbest gezinmesi önerilen bir şey değildir. Evde özgürce dolaşan bir hayvan isteniyorsa tavşan bunun için iyi bir seçim değildir.

Yaşam Alanı:Tavşan ile yaşarken ideal yol tavşanlar için yapılmış büyük kafesleri tercih etmek veya tavşan için özel bir oda ayırmak (kapalı balkon gibi) olacaktır. Günün belli saatlerinde, ev sakinleri gözetiminde evin geri kalanı içerisinde dolaşması olabilecek kazaları en aza indirmek için idealdir. Yalnız bu noktada tavşanların sosyal hayvanlar olduklarını ve onlar ile iletişim kurulmazsa çok mutsuz olabileceklerinin üstünden geçmekte fayda var. Kafes içinde veya odasında bütün gün unutulmuş bir tavşan kadar kötü bir şey olamaz. Özellikle kafeste yaşayan tavşanların günde 3-4 saat evin içinde gezinip koşmaya ihtiyaçları vardır. 

Kafes veya odanın içinde kendine ait minik bir kulübesi olması tavşanın kendisinin güvende hissetmesini sağlayacaktır. Kulübe konusunda dikkat edilecek noktalar ise: tavşanların büyüdüğünü unutmayarak çok ufak yapılmaması ve mutlaka iki adet kapısının bulunmasıdır.

Kafesin zemini hakkında: demir telleri olan zeminler tavşanların patilerini acıtır, öte yandan düz zeminli kafesler idrar ve dışkı ile sürekli temasa sebebiyet verirler. Bu hem hayvan hem de insan sağlığı açısından çok yanlıştır. Bu sebeple zemini tavşan ayağına uygun ızgara telli kafeslerin seçilmesi uygunudur.
Kafes ve yaşam alanı konusunda dikkat edilecek noktalar: 
- sıcaklığın 8-24 derece arasında olması, 
- temiz içme suyunun ve bol samanın bulunması, 
- tuvaletinin temiz olması kağıdının (boyasız kağıt) her gün değiştirilmesi 
- yaşam alanının haftanın belli günlerinde temizlenmesi (bkz. Hijyen)
- kemirebileceği oyuncakları bulunması
- içine girip kazabileceği ve saklanabileceği oyuncakları bulunması
- tuvaletinin yerinin değiştirilmemesi (bkz. Tuvalet alışkanlığı)
Beslenme: 
(bkz: Beslenme) bölümünde üzerinden geçildiği üzere kuru hazır mamaların belli bir miktardan fazla verilmemesinde yarar var. Bu konuda bazı bitkilerin zehirli olduklarını unutmamak gerekir. Bu yüzden her gördüğümüz yeşilliği eve getirip tavşanımıza ikram etmemek konusunda dikkatli olunmalı. Tavşanlara çürümüş, taze olmayan yeşilliklerin verilmemesi gerekir. Yeşillikleri verirken yıkayıp kurulamak gerekir. 

Dikkat!!!
Tavşanların iki ayda bir tırnaklarının kesilmesi gerekir. (bkz: Hijyen) Dişler de bir çene probleminde normalden fazla uzayabilir.  Tüm bunlar, hem de genel check-up için düzenli veteriner ziyaretleri yapmakta yarar var. 

Tutuş:
Tavşanı kucağa alma ve kucakta tutma ile ilgili ufak bir iki noktayı eklemekte yarar var. Tavşanları tutup kaldırırken önerilen yöntem bir elle ensesinden kaldırıp diğer el ile arka bacaklarından tutup kavramaktır. Ancak biz Topi çok büyüdüğü için bu yöntemde başarılı olamadık ve iki elimizle belinden tutarak kaldırıyoruz. Bu pozisyonda fazla tutulmadıkları sürece zararı olmaz. Bu şekilde kucağınıza aldıktan sonra tavşanı  kolunuzun üstünde sabitleyip diğer elinizle de sıkıca üstten tutun çünkü kucağınızdan atlamak isteyebilirler. Atlarlarsa bel kemiği veya ayak kırma riski olduğu için mutlaka yere yakın bir mesafeden eğilerek bırakmak gerekir. Tavşanlar kendilerini emniyette hissetmek için mutlaka arka ayaklarının yerde olmasını veya bir zemin üzerinde olmasını tercih ederler. Kucağınızda arka araklarının ya kolunuzun ya da karnınızın üstüne gelmesine dikkat edin.  
                          

Oyuncaklar:
Büyük bir kutunun içine konulmuş samanlar bir tavşan için mükemmel bir oyuncaktır. Kazıp içine girecek, samanları ayıracak, dağıtacak, bir kısmını yiyecek ve eğlenceli saatler geçirecektir. Bu eğlenceli saatlerin sonunda ortalık birazcık (!) dağılacak ve eğlencenin bedelini tavşan sahipleri ortaya saçılmış samanları temizleyerek ödeyecekler, ama çok mutlu bir tavşanınız olmuş olacak.

Peki ama saman bulunamıyorsa ne olacak? Öyle ya, mesela İstanbul’da şehrin ortasında canımız isteyince samanı nereden bulalım? Biz de bu sorunu yaşayıp çevreye sormaya başladık. Bu konuda gelen ilk öneri bir şarküteri sahibindendi: yumurtaların saman içinde geldiğini ve samanları tavşanımız için ayırabileceğini söyledi. Bu öneriyi sevinçle kabul ettik, fakat gelen samanların çok ince ve kısa doğranmış ve içinde yumurta taşındığı için pis olduğunu gördük. Tavşanımız da bunlar ile hiç ilgilenmedi. Halbuki bir tarla kenarında bulduğumuz uzun buğday ve arpalar çöplerini çok sevmişti. 

Saman bulamadığımız zamanlarda imdadımıza kartonlar plakalar ve koliler yetişti. Tavşanımızın odasında sürekli kocaman sert karton plakalar vardır. Bunları doyasıya kemirmekte özgürdür. Ayakkabı kutuları veya kolileri sakın atmayın ve tavşanınıza verin.
Bu işlevi görecek başka bir madde manavların sebze meyve taşıdıkları tahta kutulardır (püskevit’in en sevdiği oyuncağı). İnce tahtadan yapılmış olan bu kutuları tavşanlar kemirmeye bayılırlar. Bu zevkli kemirme seansları sonunda ortalık epey dağılmış olacak, yerler bir marangoz atölyesini aratmayacak kadar kıyılmış ve kemirilmiş parçalar ile dolu olacak.
püskevit'in oynamayı çok sevdiği karton kutusu: Kağıt kırpığı ve saman ile doldurulmuşkarton kutu

püskevit’in bir günü: 
püskevit gününün büyük bir kısmını kapalı bir balkonda geçiriyor, burası tamamen ona ait olan bir alan. Tuvaleti, evi, mama ve su kabı, kemireceği oyuncakları burada duruyor. Gün içinde ise toplam 3-4 saate yakın evin ofis odasında geçiriyor. Bu oda tamamen bunny proof hale getirilmiş ve odada kemireceği karton kutuları, kağıt topları ve tahta parçaları var ve saklanmayı sevdiği dolap arkası gibi minik tüneller ve noktalar mevcut. Bunun dışında her gün salon ve koridorda bizim gözetimimizde yürüyüşe çıkıyor. 
Benim odama gelip yatağımın arkasına girmeyi çok seviyor. Buna çok fazla izin vermiyoruz çünkü sanırım yatağın arkasına girdiği zaman oradan sihirli bir tünel ile bir yerleşe çıkacağına inanıyor, halıflexi kazıp kemirmeye çalışıyor. Zaten benim odamda vukuat sayısı bol olduğu için kesinlikle yalnız kalması söz konusu değil.
püskevit eğlenmiş! Zevkle kemirdiği tahta sandığı ve oyun kutusunu kazmış, kemirmiş, dağıtmış. Ortalık biraz (!) dağılmış.



1 yorum: